YEME İÇME 3 Kasım 2016
66,6b OKUNMA     1152 PAYLAŞIM

Aç Kalarak Değil Minimum Seviyede Karbonhidrat Tüketerek Yapılan Ketojenik Diyeti

Özellikle kanser hastalarına önerilen bir diyetmiş ketojenik diyeti. Öyle bildiğimiz aç kalarak yapılan bir diyet değil. Yağ ve karbonhidrattan oluşuyormuş. Kilo verme açısından sağlıklı mı değil mi, her konuda olduğu gibi tartışılıyor. Sözlük yazarlarından dinleyelim.
iStock.com

ketojenik diyet, ketosis e girmenizi sağlayan diyettir. bunu da düşük karbonhidrat seviyeleri tüketerek yapar. ancak 10 ya da 20 gram gibi dramatik seviyelere düşmeniz gerekmez. çünkü beyin otomatik olarak ciddi bir miktar karbonhidrat kullanmaktadır. 70 gram, 120 gram yazan yerler görebilirsiniz. yani 100 gram karbonhidrat alırsanız ortalama olarak, zaten ketojenik diyet yapmış oluyorsunuz, zira beyin ve bazı sistemler bu karbonhidratları kullandığı için, otomatik olarak ketosis e girme hazırlığı yapmış oluyorsunuz.

edit: burada fazla gaza gelmişim. merkezi sinir sistemi ve beyin, günde yaklaşık ortalama 104 gram glikoz kullanıyor günlük. o yüzden, 100 gramın altında karbonhidrat alırsanız, buna ketojenik diyet deniyor. bunu diyen, the ketogenic diet isimli kitap ve yazarı lyle mcdonald.

bunu belirtmiş olduktan sonra, aldığınız karbonhidratın nereden geldiği bu sistem için yine önemli değildir. bazı insanlar kendilerine göre daha sağlıklı bir ketojenik diyet uyduruyorlar galiba, o yüzden bazı kısıtlamalar var. işlenmiş karbonhidratların sağlık için iyi olmadığını herkes söylüyor zaten ancak şeker tüketilemez diye bir şey ne yazık ki yok. her karbonhidrat glikoza çevrildiğinden, vücut tarafından direkt kullanılmaktadır.

bununla beraber, ketojenik diyetin size kilo verdirmesinin nedeni ketosis değildir. vücudunuzun yaktığı kaloriden az kalori alıyor olmanızdır. isocaloric diyetlerde karbonhidrat seviyeleri değiştirilerek birçok çalışma yapılmış, ve kilo vermenin aynı olduğu gözükmüştür. hatta ve hatta, çok düşük karbonhidrat yerine orta seviye karbonhidrat alımlarında daha çok yağ yakımı olduğunu gösteren çalışmalar bile mevcut.

iStock.com


karbonhidratın, bir insanın hayatını devam ettirebilmesi için zorunlu olmadığı bir gerçek. ancak bu karbonhidratların zararlı olduğunu, ya da yararı olduğunu kesinlikle ima etmiyor. bu şekilde düşünmemek gerekli. karbonhidrat öcü değil, fazla yemek öcü. bu ayrımı yapabilmeliyiz artık yıl 2015 olmuş.

bununla beraber, karbonhidratlar vücutta yalnızca yağ olarak tutulmaz. glikojen depoları bulunuyor kasların içerisinde, ve karbonhidratların ilk görevi bu depoları doldurmaktır. insülin, karbonhidratı alır ve ilk olarak kaslara götürür. eğer kaslarda insülin direnci görürse (yani dolu ise), o zaman bunu yağ olarak kullanabilir. ancak bu 10 saniyelik falan bi mevzu değil. dolayısıyla bir öğün yedim ve hemen yağa dönecek diye düşünmeyin. bunu günlük ve haftalık düşünmek daha doğru olacaktır.

bununla birlikte, karbonhidrat insülin arttırır ancak protein de insülin salgılanmasını sağlar. insülini salgılamayan yağdır. ancak insülin bir öcü değil kesinlikle. vücut için çok önemli bir hormon.

kas kaybetmeden kilo verme de en önemli iki şey, resistance training dediğimiz ağırlık çalışması ve alınması gereken minimum protein miktarıdır. bu ikisini doğru sağlar, toplam kalori miktarını da ayarlarsanız eğer karbonhidrat alarakta gayet kas kaybı olmadan kilo verirsiniz.

iStock.com


yine söylenenin aksine, 0 karbonhidrat ile kilo vermek yerine karbonhidrat tüketerek kilo vermek, özellikle sporcular için daha önerilir. ayrıca herkes karbonhidrata aynı şekilde tepki vermediğinden dolayı, herkes için mükemmel bir diyetten bahsetmek kesinlikle doğru olmaz.

bununla birlikte, vücudun yağ depolama mantığı gelen yağ ile ilgili değildir. lyle mcdonald in bu mevzuyu detaylı açıklayan birçok yazısı var, eğer öğrenerek yazmak istiyorsanız oraları okuyabilirsiniz. ancak ya ben yağ alıyorum zaten depolamaya gerek yok diye bir mantık kesinlikle söz konusu değildir. insan vücudu zaten yağ depolamak üzerine kurulmuştur ve bu normaldir aslında. insanın yaşamını göz önüne alırsak, sadece ekvator bölümünde yaşamadığımız için, kış dönemlerinde bir kıtlık görmek normal. (şu an görmüyor olabiliriz, ancak bu insanın bu zamana kadar gelişinde olmadığı manasına gelmiyor). ve insanların o kıtlıktan ölmeden kurtulma nedenleri depoladıkları yağdır. o yüzden insan vücudu sınırlı kas yapabilirken, sınırsız yağ depolayabilir.

yağ depolamasının nedeni de yine yaktığı kaloriden fazla kalori almasıdır. eğer yaktığınızdan fazla kalori alırsanız, bu kalori proteinden bile olsa yağ olarak depolama yapacaktır vücudunuz. bundan kaçış yok.

yine dolayısıyla 25 gram gibi bir ölçü hatalı. bir insanın kilo alma ve verme mevzularında en önemli şey toplam kalori miktarıdır. siz kalorileri yanlış hesaplıyor olabilirsiniz ancak bu bu gerçeği değiştirmez.

bu arada vücut ne yazık ki aa bu gelen neymiş diye düşünmez. en ufak haline indirir. yağ asidi, amino asit ve glikoz. ondan sonra da bunları kullanır gerektiği gibi. yani bu kalitesiz şeker, bu kaliteli şeker diye bir şey ne yazık ki yok. şeker de karbonhidrattır.

bununla beraber vücuda giren 3 şeyin yanında bir de karmaşık olan alkol bulunmaktadır.

son olarak, karbonhidrat insanın hayatta kalması için şart olmasa da, insana tamamen zararlı olan bir şey kesinlikle değildir. hatta, john berardi nin sitesinde, şöyle bir yazı var ki ingilizce bilen herkesin okumasını öneriyorum:

http://www.precisionnutrition.com/low-carb-diets

john berardi de büyük adamdır.

ekleme:

unutmuştum. şimdi lyle mcdonald ın bir yazısı var, onu da okumanızı öneririm.
http://www.bodyrecomposition.com/…do-you-need.html/

bu linkte aşağılarda bir tablo var. o tablo spor yapan insanlarda karbonhidrat ihtiyacının farklı olduğunu gösteren değerler var.

bu arada, karbonhidratla, ketosisle ilgili spor yapan insanlar üzerinde de çok çalışma var. ketojenik diyetin, atletler için daha iyi olacağını iddia eden jeff volek diye biri var. bu alanda meşhur, kitabı da var. her görüşe açığız mantığı ile bu kitabın linkini paylaşalım.

http://www.amazon.com/…te-performance/dp/0983490716

bununla beraber, karbonhidrat yiyin ya diyen ekolden, alan aragon ile bu jeff volek in bir tartışması var. tam tartışma değil ama, izlenebilir. ilgisi olanlar için, o link için buradan:

http://www.nsca.com/…rbohydrate_diets_for_athletes/

bu videoyu izlemem diyenler için alan aragon un kendi açıklaması, objektif olmayabilir elbette size göre:
http://www.alanaragonblog.com/…-with-dr-jeff-volek/