BİLİM 26 Haziran 2019
234b OKUNMA     1683 PAYLAŞIM

5300 Yıl Önce Yaşamış Bedeni 1991'de Bulunan Buz Adam: Ötzi

1991'de İtalyan Alplerinde dağcılar tarafından tesadüfen bulunan Ötzi'nin bedeni 5300 yıl boyunca inanılmaz bir şekilde korunmuş. Bilim dünyası için fazlasıyla heyecan verici olan buz adama dair ilginç bilgiler.

ötzi, önemli bir şahsiyet. tam bir avcı. italyan alplerin'de 1991 yılında modern insan ve bilimle tanışan ötzi, bize yaklaşık 5300 yıl öncesinin (şaka gibi) yaşamını resmediyor. 

hayatla mücadelenin tam içinde; mesela en son yediği yiyecekler, ilaç olarak kullandığı otlar, baltasında bulunan dört farklı insana ait kan izleri, en son mideye indirdiği keçi eti nasıl bir savaşçı olduğunu aleni biçimde ortaya koyuyor. 


adam beş bin yıl öncesi dövme bile yaptırmış, 61 dövmesi var. dövmeleri çizgi çizgi ve bir de şöyle + bir işaret vardı, onun da bilimsel açıklaması var tabii, bir nevi akupuntur hesabı, sağlığına dikkat eden bir tipmiş. ulan koskoca ötzi, bilimin ışığı ötzi artistlik olacak diye dövme yapacak hali yok ya. bittabi bence, sanıyorum onlar öldürdüğü düşmanları veya başka bir av hayvanı da işaret ediyor olabilir, bu konun üzerine de gidin ey bilim insanları, oradan da size bir ekmek çıkabilir. bir düşünün derim.

Ötzi'nin dövmelerinden bazıları.

ötzi, italya'nın güney tirol bölgesinde bozen (bolzano) şehrinin arkeoloji müzesinde sergileniyor hala.

varsayımlara dayalı olarak krononot olduğu düşünülen yaşlı bir adam ötzi. öldüğü bölgede cesediyle birlikte bulunan materyaller çeşitli zaman dilimlerine ait. örneğin bıçağı taş devrine ait, ancak vatandaş tunç devrinde öldürülmüş. ayrıca kendisiyle birlikte bulunan balta da yaklaşık 500 yıl sonra kullanılmaya başlayan bir bakır alaşımından. 


ayrıca yapılan otopsi sonuçlarına göre mevcut hastalıkları o dönemde görülmesi pek muhtemel hastalıklar değil. daha çok günümüz insanının oturarak çalışması, hareketsiz olması ve beslenme alışkanlıkları sonucunda oluşan hastalıklar. daha da ilginci o dönemde ortalama ömür erkekler için 35. fakat beyfendi 55 yaşına kadar gayet dinç yaşamış. daha bir sürü böyle absürt durum söz konusu.

Ötzi'nin temsili balmumu heykeli.

ötzi’nin genlerinden yola çıkılarak yapılan araştırmalarla, kilolu olmamasına ve hareketli bir yaşam sürmesine rağmen genetik olarak kalp ve damar hastalıklarına çok yatkın olduğu ortaya çıktı. ayrıca gen haritasında kenelerden geçtiği bilinen ve lyme hastalığına neden olan bakteriyel bazı kalıntılar saptanması da ötzi’ye tarihteki ilk lyme hastası ünvanının da verilmesine neden olmuştur.

ötzi’nin laktoz intoleransına sahip olduğu bu yüzden de süt ve süt ürünleri tüketemediği de tespit edildi. ötzi’nin yaşadığı dönemde laktoz intoleransının günümüze oranla çok daha fazla olduğu düşünülüyor. ek olarak o dönemde hayvancılığa yeni geçilmiş olması ve süt ve süt ürünlerine pek ilgi duyulmaması da bunun nedenleri olarak gösteriliyor.

dna analizine göre ötzi'nin anne tarafı orta avrupa'nın yerlisi ve nesli tükenmiş, baba tarafı ise yakın doğu (belki de anadolu) göçmeni. günümüzde baba tarafından akrabaları muhtemelen isveç ve bulgaristan'da yaşıyormuş.

ötzi'nin keşfi ile birlikte başlayan süreçte şu ana kadar 7 kişi hakkın rahmetine kavuşmuştur. "acaba ötzi lanetli mi?" sorularını her fırsatta akla getirendir.

'lanet' 1992'de ötzi'nin vücudunu inceleyen adli tıp ekibinin şefi dr. rainer henn'in ölümü ile başlamıştır. dr. henn, ötzi hakkında vereceği bir konferansa giderken, arabasıyla bir başka arabaya başbaşa çarparak can vermiştir.

ikinci 'kurban' dr. henn'i ve diğerlerini ötzi'nin bulunduğu yere götüren ve sonradan turistler için ötzi turları düzenlemeye başlayan dağcı kurt fritz olmuştur. pek çok dağcının başına gelebildiği gibi, çığ altında kalmıştır.

avusturyalı gazeteci rainer hoelzl üçüncü 'kurban' olmuştur. ötzi'nin yerinden çıkarılışını ve sonrasındaki incelemeleri, yakın plan röportaj hakkı elde etmiş tek gazeteci sıfatıyla filme almış ve filmi bütün dünyada gösterilmiştir. filmin gösterime girmesinden birkaç ay sonra, bir tür beyin tümörü olduğu düşünülen gizemli bir hastalığa yakalanmış, ve kısa sürede büyük acılar içinde ölmüştür.

dördüncü 'kurban' ötzi'yi bulan alman turist helmut simon'dur. simon, ötzi üzerinde hak elde edebilmek için açtığı 75.000 dolar tazminat içeren bir davayı kazanmasını kutlamak üzere, keşfini gerçekleştirdiği bölgeye dönerken, güzel havada yola çıkmış olmasına rağmen, yolda kar fırtınasına yakalanmış ve ötzi'nin ölüm yerinden 200 kilometre kadar mesafede, yüz metrelik bir uçuruma düşmüştür. henüz dava sonuçlarını kesinleştirecek imzayı atmamış olduğundan, dul bayan simon 75.000 dolar'ı alamamıştır.

helmut simon'un gömülmesinden bir saat kadar sonra, yollarını kaybetiklerinde simon çiftini aramaya çıkan ekibin şefi olan dieter warnecke 45 yaşında kalp krizinden ölmüştür.

ötzi'nin vücudunu bakterilere ve mantarlara karşı korumak üzere bir yöntem geliştiren innsbruck'lu profesör friedrich tiefenbrunner ocak 2005'de açık kalp ameliyatı esnasında ölmüştür. tiefenbrunner'ın bulunduğu bilimsel ekibe şeflik eden ve ötzi konusundaki bir numaralı uzman olan arkeolog konrad spindler, 5 ölümden sonra artık dile getirilmeye başlanan lanet söylentilerini, 'ne yani? sırada ben mi varım? medya palavrası bunlar,' diyerek inkar etmekteydi. nisan 2005'de evvelce mevcut bir kronik hastalığı olan als 'den vefat etmiştir.

son olarak, ekim 2005'de, avusturalyalı dr tom loy 'lanet'in son kurbanı olmuş, ötzi hakkında bir kitaba son rötuşlarını koyarken ölmüştür. sayı böylece 7'ye çıkmış olmaktadır.

Ateşin İcadının Homo Sapiensin Modern İnsana Dönüşmesindeki İnanılmaz Etkisi

Ateşi Yakmayı Bilinçli Olarak Kullanan İlk İnsan Türü: Homo Erectus