2019'un En İyi Kısa Dizileri
10) Good Omens
izlerken ciddi anlamda keyif veren, akıp giden, oyunculukların ve oyuncuların muhteşem olduğu, varoluşçuluğa şairane bir bakış atan dizidir. akşam ve yahut geceye yakın işten eve geldiğinizde biranızı alıp sakin sakin izleyip yeri geldiğinde tebessüm edip küçük semavi nüanslar eşliğinde çakırkeyf olacağınız bir dizi olmuş.
onca dizi çöplüğü içerisinde sizi gerçekten '' ulen keşke bu kadar çabuk bitmeseydi '' moduna sokacak olan dingin ve sanatsal yoğunlukta olan, ince espirilerini görmeye çalışacağınız, tasvirlerin karikatür tadında olduğu, izlettirirken hafifletici sebeplerle sorgulatan dizi olup kitabını da okumayı düşündürendir.
şahsi puanım: 8.7/ 10 ( diziler klasmanında )
9) Modern Love
dizinin ilk üç bölümünü bu gece izledim. uzun zamandır aradığım bir şeymiş... dizi insanı bu soğuk günlerde sarıp sarmalıyor, içine çekiyor. kendiyle ilgili de düşünmeye sevk ediyor. isminden dolayı içi boş romantik komedi sanılmasın; sağlam tespitleri olan, bize bizi anlatan bir yapım olmuş. dizinin insanın kendisiyle barışması ve sevmesi üzerine olduğunu söylemişler ekşi sözlük'te, bu görüşe ben de katılıyorum. ve sadece aşk teması üzerinde durmayıp farklı türlerdeki sevgilere yer vermesi de beni etkiledi. böyle güzel devam edeceğini umuyorum. sıcacık hikayelere ortak olmak için bile izlenebilir.
8) Too Old to Die Young
her biri 1,5 saatlik uzun bölümleri, ters köşe yapan ayrıntıları, ağır akan diyaloglar, iyice laçka olmuş aile bireyleri, etkileyici senaryo ya da kurgusu ile haftasonumu şenlenirmiş klas dizi.
gayrimeşru alemcilerinin acımasızlığı, entrikalar, intikam, aşk, adalet dağıtan polisler velhasıl çok iyi bir iş çıkarmışlar adamlar. whiplash filminde yıldızı patlamış miles teller'ın performansı ise on numara.
7) Fosse/Verdon
sırf sam rockwell ve michelle williams var diye başladığım, ama iki bölüm izlememe rağmen umduğumdan daha iyi çıkıp sevdiğim altın küre adayı dizi. dönem dizilerini sevip sahne dünyasına meraklı dizi severlere tavsiye olunur.
6) Unbelievable
oldukça beğendiğim, netflix yapımı polisiye mini dizi. mindhunter'dan beri böyle üzerine düşündüğüm, dikkatim dağılmadan izlediğim iş olmamıştı. benim gibi, bir film ya da diziye başlamadan uzun uzadıya eleştirilere bakan, bu sebeple sayfada olan arkadaşlara sesleniyorum: daha çok kurcalamadan başlayın, pişman olmazsınız.
5) Catherine the Great
yavaş başlayıp hızlı biten hbo mini serisi. katarina ve büyüklüğünden çok -tarihten silinmeye çalışılan- potemkin ve katarina aşkı anlatılmış dizide. madem o kadar potemkin anlatacaktınız; bari ingiliz diline geçmiş potemkin village sözü nereden gelir, ona bari değinseydiniz.
katarina’nın oğlu paul’u oynayan joseph quinn müthiş iş çıkarmış. bir ezik ancak bu kadar güzel canlandırılırdı.
4) When They See Us
netflix’in en kalburüstü işlerinden olan, 1989 yılında new york’ta yaşanan bir tecavüz olayı üzerine abd’yi sarsan “the central park five” dosyasını işleyen, izleyenlerin karnına kramp sokacak kadar sinirlerini alt üst eden, (gerçek bir olayı anlatması hasebiyle de) çaresizlik duygusunu iliklerine kadar hissettiren, sarsıcı, 4 bölümlük bir mini dizi.
3) The Act
digiturk'te denk geldim. çok sevdiğim ve cidden hiç boşu yok denen oyunculardan patrica arquette'yi de görünce direkt izlemeye başladım. henüz 3 bölüm oldu ama çok etkilendim. gerçek hikaye olması inanılmaz bir şey. bölüm sonlarında "gerçek olaylara dayansa da abartılı sahneler mevcuttur" diye uyarı geçmesine rağmen, o abartılar olmasa da olayın gerçekliği sizi ürpertiyor.
bu kadar az entry girilmesine şaşırdım açıkçası. 2019 un son güzel dizisi olabilir. o ne muhteşem oyunculuklar. gipsy'yi oynayan (bkz: joey king) de döktürmüş cidden. bizde otizmli doktoru, gözlerini boş boş bir yere dikerek iyi oynadığını zannedenlerin izlemesi gerekir.
2) Chernobyl
fazlasıyla gerçek ve de vahim bir olayı "amerikan" merceğinden "süzerek" ve "seçerek" yansıtan, o yüzden tam olarak samimi gel(e)meyen dizi. gariptir, izlerken martin mystere maceralarını hatırladım; onun karelerinde de soğuk savaş dönemi abd-sscb çekişmeleri ve didişmeleri böyle "kör kör parmağım gözüne" yapılırdı, benzer üslubu bu dizide de kullanmışlar.
yine de mesele gerçeğe dayandığı için sağlam bir atmosfer kurmuşlar. keza "beni duyuyorlardı ama seni dinliyorlardı" gibi replikler de etkileyiciydi.
1) Years & Years
6 bölümlük güzel bir sistem eleştirisi içeren dizi. teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin, aslolan insandır. teknolojinin insandan üstün duruma gelmesi insanlığı bitirir. insanı ve hayatı anlamlı kılan ölümün olmasıdır. ölüm, sonsuza dek bir bilgisayar ağında yaşamaktan güzeldir.