2000 Yıl Öncesine Tarihlenen Dünyanın İlk Bilgisayarı: Antikythera
uzun zamandır antikythera denen, eski tarihe ait bu cismin ne işe yaradığı hep soru işareti olarak kaldı. yeni yeni teoriler ortaya çıkıyor. bu teorilerden birkaçı.
antik çağ insanları için yalnızca yeryüzünün değil, gökyüzünün konumu da önemliydi. hem ilk gezginlerin yolculuklarını gerçekleştirmeleri için, hem de tarımsal döngüler, dini bayramlar gibi özel günlerin hesaplanabilmesi için gökyüzünün izlenmesi gerekiyordu. antik dönem insanları, gök olaylarına önem verdiler ve gözlem yapmak için çeşitli aletler yaptılar. bunlardan günümüze ulaşan en ilginç alet antikythera.
alet, adını girit yakınlarında bulunan antikhythera adlı küçük bir adadan alıyor. antikythera, 1902 yılında ege’de sünger avcıları tarafından bir roma gemi batığında bulunmuştu. arkeologlar o dönemde mö 2. yüzyıla ait olduğu düşünülen bu bronz alet karşısında şaşkınlığa düşmüş, işlevi konusunda kararsız kalmıştı. çok sayıda parçadan oluşan aletin, ahşaptan dolap gibi bir kutunun içine gömülü olarak tasarlandığı düşünülüyor. aletin, yapıldığı tarihi izleyen 1000 yıl için bile en karmaşık makine olduğu tahmin ediliyor. cihazın elle çevrilen bir kolla çalıştığı varsayılıyor.
ingiltere’deki cardiff üniversitesi’nden mike edmunds yaptığı araştırmada, antikythera adlı aletin güneş ve ay tutulmalarının dünya, ay ve güneş’in birbirlerine konumundan tahmin edilmesine yaradığını öne sürüyor. edmunds, aletin içindeki mekanizmanın bir çizimini çıkardı. bu çizim sayesinde parçaların şekli ve yapısı, parçaların birbirlerine nasıl kenetlendiği ve işlevleri ortaya çıkarıldı. bilim insanları, mekanizmanın modern kol saatlerinden çok daha karmaşık olduğunu vurguluyorlar. araştırmaya katılan selanik’teki aristoteles üniversitesi profesörü john seiradakis, şimdiye kadar mekanizmaya ait 81 parçanın bulunduğunu, bunların 30’unun el yapımı bronz olduğunu ve en büyük parçada da 27 adet dişli bulunduğunu belirtiyor. seiradakis mekanizmanın bazı parçalarının hâlâ kayıp olduğunada dikkat çekiyor. antikythera mekanizmasına ait yazılı kaynaklarda bazı bilgiler bulunuyor, ancak araştırmacılara göre mekanizma gizemini koruyor; çünkü şimdiye dek başka bir örneği bulunmuş değil.
şu anda atina ulusal arkeoloji müzesi’nde sergilenmekte olan antikythera, açığa çıkarılmadan önce yaklaşık 2000 yıl su altında kalmıştı. ingiliz bilim tarihçisi derek solla price’a göre, antikythera mekanizması bir gökbilim saati olabilir. çünkü o zamanlarda tarım işleri ve dini bayramların zamanını bilmek için ölçümler yapılması gerekiyordu.
londra bilim müzesi küratörü (araştırmacı, yönetici) michael wright ise, antikythera mekanizmasının yunan zodyak dönencesi, mısır takvimi ve ay’ın dönemlerini gösteren bir saat olduğunu öne sürmüş. hatta wright, bu gizemli aygıtın bir de modelini yapmış. bir gökbilim profesörü olan edmunds, antikythera’nın aynı zamanda gezegenlerin hareket ve dünya’ya göre konumlarını gösteren gökbilimsel bir pusula olduğunu düşünüyor; çünkü aygıtın içinde ‘venüs’ ve ‘konum’ anlamına gelen işaretler olduğu düşünülüyor. edmunds, cihazın venüs ve merkür’ün konumlarını gösterdiğini belirtiyor. aletin 72 parçadan oluşan bir modelini yapan michael wright ise, antikythera’yla mars, jüpiter ve satürn gibi uzak gezegenlerinde konumlarını saptanabileceğini ileri sürüyor. bu nedenle antikythera, dünyanın en eski analog bilgisayarı olarak da anılıyor.
bulunduğu dönemde onun modern bir nesne olduğu, muhtemelen yanlışlıkla orada olduğu düşünüldü ve bu düşünce 40 sene boyunca devam etti. derek j. de solla price, mekanizmayı inceledi ve bu aletin modern değil, antik bir alet olduğunu söyledi. analiz sonucunda bunun bir gökyüzü bilgisayarı olduğunu söyledi ancak bunu 20 sene sonra x ışınları ve gama ışınları ile incelemesiyle kanıtlayacaktı. 2005 senesinde x ışını tomografisi ile tüm mekanizmanın sırrı ortaya çıktı. mekanizma solla price'nin bile hayallerinin ötesindeydi. 37-38 tane bronz ve farklı alaşımlardan yapılmış çark içeriyordu. ayrıca yazılarda analiz edildi. yazıların içinde bir kullanım kılavuzu bile vardı. 5 gezegen, ay ve güneşin konumları mekanizma içerisinde gösteriliyor ve geleceğe dair tahminler üretebiliyordu. ve bu tahminler olağanüstü derecede isabetliydi.
önünde yılın 365 günün gösteren bir kadran vardı. aletin kolu çevirilerek yılın o zamanında gök cisimlerinin yerleri gösteriliyordu. olimpiyat geri sayımı, burç göstermesi, gün dönümleri vs. gibi olayları incelikle gösteriyordu.
ay göstergesinin yarısı siyah yarısı beyazdı bu ayın evrelerini göstermek için yapılmış bir şeydi. ayı temsil eden küçük top evrelerini göstermek için kendi etrafında döndüğü gibi dünyanın da etrafında dönüyordu ancak bu dönüş hızlanıp yavaşlıyordu. bunun nedeni ise ayın eliptik yörüngesiydi makine bunu yapabilmek için inanılmaz karmaşık bir mekanizma kullanıyordu. burada kullanılan mekanizma araştırmacıları en çok etkileyen şeylerden bir oldu. alet güneş tutulmalarını bile tahmin ediyordu. 1400 sene boyunca benzer bir alet çıkmayacaktı daha uzun bir süre boyunca da bu alet kadar sofistike bir şey yapılamayacaktı.