TARİH 2 Eylül 2024
8,9b OKUNMA     109 PAYLAŞIM

1946'da İstanbul'da Hayranlıkla Karşılanan ABD Savaş Gemisi: Missouri Zırhlısı

Türkiye'nin Vaşington büyükelçisi Münir Ertegün'ün cenazesi ile Anıtkabir için getirilen bayrak direğini taşıyan ABD'nin en büyük savaş gemilerinden Missouri zırhlısının Türkiye ziyaretinin yankıları.

ikinci dünya savaşı sonrasında, tam tarih vermek gerekise 5 nisan 1946'da, 16 ay önce ölen türkiye'nin vaşington büyükelçisi münir ertegün'ün cenazesi ile anıtkabir'deki amerikadan gelen bayrak direğini taşıyan abd'nin en büyük savaş gemilerinden missouri zırhlısının istanbul limanına gelmesi türkiye'de amerikan hayranlığına yönelik o kadar büyük etki yaratır ki cami minarelerinden kız kulesine kadar her bir yere "hoşgeldin missouri" yazılması yeterli gelmez, sigara çıkarılıp pul falan bastırılır.


rus salatasının adının değiştirilip amerikan salatasına dönüştürüldüğü bu missouri çılgınlığı, taa içanadolu'ya kadar uzanır ve ankara sakarya caddesi'nde -şimdilerde çankaya belediyesi hizmet binası olarak kullanılan ssk işhanı'nın olduğu yerde- geminin adının verildiği ve solcu tayfanın uğrak yeri haline gelen bir lokanta bile açılır 1946'da: missouri lokantası.


ironik olan husus şu ki; missouri zırhlısı her ne kadar görünüşte cenaze ile bayrak direği için türkiye'ye gelmiş gibi dursa da asıl amaç, "komünist tehditi" yok etmek üzere sscb'yi çevrelemek ve türkiye'yi abd'nin yanında bir tampon devlet olarak kullanmaktır. zırhlının adını taşıyan lokantanın müdavimleri ise sonradan ikinci yeni'ye dönüşecek olan pazar postası ekibi ile maviciler/mavi hareketine mensup sol eğilimli yazarlar, şairlerdir.


gündüz anti emperyalizm, komünizm, sosyalizm, sosyal realizm deyip akşam ise misuri lokantasında demlenmenin biraz ayıp olduğunu farkeden atilla ilhan, ahmet oktay, cemal süreya, muzaffer erdost, demir özlü, özdemir nutku, can yücel, nurullah ataç, cahit sıtkı tarancı, ilhan berk, fethi nacı, oğuz atay gibi müdavimler lokantanın dekor olarak kullandığı çiçeklere atfen misuri'ye kendi aralarında mor salkım meyhanesi derler. tevfik akdağ anlatıyor:

"gençlik yıllarında missuri vardı. bahçe içinde tipik bir yenişehir eviydi, ön tarafı restoran. selanik caddesi’ni geçersiniz, giderken mithatpaşa’ya gelmeden, adakale ile selanik arasında bir yerdi. yalnız bu missuri adına büyük tepki duyduğumuz, amerikan adı flan diye, antiemperyalist bir kökenimiz olduğu için, biz oraya mor salkım meyhanesi dedik. ahmet oktay da yazmıştır. önde daha pahalı bir kısım vardır. bir de arka taraf var; kışın kapatırlar, fakat yaz aylarında açıktır orası. orada mor salkımlar. kesmemişler. kış mevsiminde kapatsalar bile mor salkımların gövdesi içeride kalıyor. yazın açıldı mı, mor salkımlar altında oturuyoruz. işte, paramız neye yetiyorsa onu içiyoruz" bkz. cumhuriyetin 100.yılında ankara armağanı ansiklopedisi cilt ıı, s.503-4.

ankara'daki bir diğer "anti-emperyalist lokanta" için (bkz: washington restaurant)