Ahmet Kaya Şarkılarında Geçen Mükemmel Sözler
soytarılık etmeden güldürebilmek seni
ekmek çalmadan
doyurabilmek ve haksızlık etmeden doğan güneşe bütün
aydınlıları içine süzebilmek gibi mülteci isteklerim oldu
arasıra biliyorsun....
kafamı duvara vurmadan tanıyabilmek seni
beyninin içindekileri anlayabilmek ve yitirmeden yüzündeki anlık tebessümü
bütün saatleri öylece dondurabilmek için
çıldırasıya paraladım kendimi lanet olsun...
"..yarılan ekmeğin buğusuyduk."
"beni bilimle anla iki gözüm, felsefeyle anla,
ve tarihle yargıla"
(bkz: beni tarihle yargıla)
dostum dostum, guzel dostum.
bu ne beter cizgidir bu.
bu ne cildirtan denge?
yaprak doker bir yanimiz, bir yanimiz bahar bahce.
"şimdi gözlerime ağlamayı öğrettin ki bu yaşlar
utangaç boynunun kolyesi olsun"dur.
masa üstünde boynu bükük kaldı kağıt kalem
bağışla beni güzel annem
oğul tadında bir mektup yazamadım diye kızma bana
elleri değsin istemedim
gözleri değsin istemedim
ağlayıp koklayacaktın
belki bir ömür taşıyacaktın koynunda
bırak ay gitsin, sen kal bu gece.
"şimdilik hoşçakal yaban çiçeğim, yasal mermisiyle bir komiser yaklaşmakta....."
ne yapsa, ne etse, üstüne gitmişler;
mavi gökyüzünü ona dar etmişler.
iki damla gözyaşımla
satıldım pazarlarda
kırdılar yüreğimi
kırdılar azarlarla
sürgünlere yolladılar
sabah dörtte yağmurlarla
ben yandım,
siz yanmayın allah aşkına
''bağıra bağıra yazdım seni içime''
(bkz: arka mahalle)
bir fidandım derildim
fırtınaydım duruldum
yoruldum çok yoruldum
siz benim neler çektiğimi
nereden bileceksiniz
bir kenar mahalleliyim
mecburen uzaktan severim
ev önlerinde babalar
kızlarına baksam cinayet sebebiyim.
her kavgada ölen benim
bayrak tutan çarpışan
her kadın toprağı tırnaklayarak doğurur beni
özlem benim kavga benim aşk benim
bekle beni anne
bir sabah çıkagelirim
bir sabah anne bir sabah
acını süpürmek için açtığında kapını
acı çekmek özgürlükse, özgürüz ikimizde..
''ölümü özledim anne; yaşamak isterken delice''
an gelir
ömrünün hırsızıdır
her ölen pişman ölür
hep yanlış anlaşılmıştır
hayalleri yasaklanmış
görünmez bir mezarlıktır zaman
şairler dolaşır saf saf
tenhalarında şiir söyleyerek
an gelir..
"inan değil sana kastım, cahille sohbeti kestim."
ben böyle bir laf koyma görmedim arkadaş.
yorgunum.. çünkü yorgunluğumun yaşamak gibi bir anlamı var..
kendine iyi bak, beni düşünme. su akar yatağını bulur.
ne sen leyla'sın ne ben mecnun.
ne sen yorgun, ne ben yorgun.
kederli bir akşam, içmişiz, sarhoşuz hepsi bu.
edit: yanlış hatırlama mesaj üzerine düzeltme.