Ahmet Hakan'ın Ekşi Sözlük Yazarlarına Verdiği Cevaplar
ne isa'ya ne musa'ya yaranabilmek nasıl hissettiriyor? (well cooked)
çok özgür hissettiriyor. insanın kendisini iyi hissetmesine yarıyor. tavsiye ederim, iyi bir his.
kanal d'den kovulma sebebiniz iyi parti'nin fetöcü damat, kayınço içermez videosunu yayınlamanız mıydı? (gundelikyasaminhickiriklari)
kovulma demeyelim, ben görevden ayrıldım. o videoyla falan da bir ilgisi yok.
kendinizi siyasi bağlamda hangi ideolojiyle tanımlarsınız? liberal, demokrat, dindar vs? (adananinasi)
ben bir insanın kendisini tek bir kelimeyle ifade etmemesi gerektiğine inananlardanım. tek bir ideolojik kelime bir insanı tanımlamaya yetmez diye düşünüyorum. birçok kelimeye ihtiyacımız var. dindarsın ama nasıl dindarsın, demokratsın ama nasıl demokratsın... böyle birçok kelimeye ihtiyacımız var diye düşünüyorum.
semazen olmak dururken, neden gazetecilik? (47li)
harekete dayalı dönüş yapamıyorum ben, fikirsel dönüş yapabiliyorum. o yüzden.
çocukluğunuzdan bugüne herhangi bir konuda: "vursalar, silseler bile taviz vermem" deyip de harbiden taviz vermediğiniz, yani gerçek bir gazeteci gibi doğru olduğuna inanıp da statükoya kapılmadan hiç bir fikrinizi cesurca savunduğunuz oldu mu? oldu ise bu fikriniz ya da prensibiniz neydi? ve son olarak klasik müzik mi, ilahi mi? kilise orgu mu, klavsen mi, tef mi? (beren and luithen)
ben hiçbir zaman fikirlerimden taviz vermedim. statükoya da hiçbir zaman kapılmadım. kanıt: hiçbir zaman cumhurbaşkanının herhangi bir davetine davet edilmedim. not: demirel, sezer, gül ve erdoğan dahil.
klasik müzik, ilahi, org... hepsi.
teklif gelse melih gökçek ile sabah programı yapar mıydınız? (eksi peace)
aman allah korusun.
hırsızlığı mahkemece tescillenmiş ilk başbakan kimdir? kömür ve makarna satışları azalırsa ülkemiz batar mı? (biz erenlerden hal bekleriz)
o kadar çok başbakan var ki hırsızlığı tescillenmiş.
bu kömür makarna edebiyatından vazgeçmek lazım. bu edebiyatla hiçbir yere varılamaz. kömür ve makarna tutkunlarına şefkatle yaklaşmak şart.
bu kadar hızlı dönmeyi nereden öğrendiniz? (delican76)
valla şartlar bu kadar hızlı değişirse dönüş de mecburen o kadar hızlı olur. temel fizik kuralı bu.
ahmet bey, 28 şubat'ta da gazetecilik yaptınız. o zaman mı baskı daha yoğundu, şimdi mi? (quat)
baskı dönemleri arasında bir mukayese yapmak istemiyorum. 28 şubat'ta da bugünleri aratmayacak türde baskılar vardı. bugün de 28 şubat'ı aratmayacak türde baskılar var. 28 şubat'ın baskıları arasında tatlı şeyler vardı, bugünün baskıları arasında da tatlı şeyler var. :)
iki sorum var: birincisi, kanal 7’de çalıştığınız için pişman mısınız? ikincisi, messi mi ronaldo mu? (sick city)
neden pişman olayım? asla değilim.
messi.
melih gökçek’i özlüyor musunuz? (yasca kucuk aklen buyuk)
şeytan görsün yüzünü. şaka tabii...
milli birlik ittifakı icin düşünceniz nedir? bu ittifaka oy verecek misiniz? (bilgisavar)
valla kime oy verip vermeyeceğimi söylemek istemem ama ittifak karşı tarafı rahatsız edecektir.
dikta yönetimlerde özgür basından söz edilebilir mi? kendinizi türkiye'de özgür bir gazeteci olarak görüyor musunuz? (blacksoul)
hayır görmüyorum. ama türkiye'de sadece bu döneme özgü değil bu. her zaman bir baskı var. dozajı zaman zaman azalıp artıyor.
neden bu kadar sığ/basit yazıyorsunuz? sıradan bir vatandaşın yazabileceğinin ötesinde bir yazınızı neden göremiyoruz? zeki bir adam olduğunuzu düşünüyorum, ama sadeliğin ötesinde bir basitliği neden tercih ettiğinizi anlayamıyorum. (jgalt)
ben sade yazmaya çalışıyorum. basit kelimesi benim yazdıklarımı tanımlar mı doğrusu bilmiyorum. ama anlaşılır olmak, kolay okunur olmak önemli.
insanların sizi sevmemesine, belli bir çizginizin olmamasının neden olduğunu düşünmüyor musunuz? sizi bilen herkesin gözünde "kimin kayığına binerse onun türküsünü çığırır" imajı var da. (telchar)
ben insanların belirli bir çizgileri olmaması gerektiğine inananlardanım. tabii eğer belirli çizgiden kasıt bizim taraf ne yaparsa yapsın doğru yapar anlayışı ise. doğru, ben kimin kayığına binersem onun türküsünü çığırırım. ama bindiğim kayık hiçbir zaman egemenlerin kayığı olmaz. bkz: 28 şubat'ta nerdeydim bkz: bugün nerdeyim
cnn türk sizi oto sansüre zorluyor mu? (killanan adam)
hayır, beni zorlamıyor.
gerek programlarınızda, gerek sosyal medyada, gerekse köşenizde kendinize bir muhalif maskesi giydirmeye çalışıp, muhalif partilere özellikle de en savunmasız durumdaki hdp’ye bu kadar yüklenip söz hakkı tanıyamıyorken, henüz işinizi kaybetme tehlikesi yokken, iktidarı sıkı bir şekilde eleştirebilme cesareti gösterememiş olmanızın iki yüzlülük olduğunun farkında mısınız?
programlarınızda 7 haziran’dan bu yana bir kez dahi, tek bir hdp’li siyasetçiye yer verememiş olup cevap hakkı dahi tanımamış olmak size hiç mi vicdani rahatsızlık yaşatmıyor.
tarafsız bölge programınızın aslında o kadar tarafsız olamadığının siz de farkındayken bir insani erdem gösterip programı bırakamaz ya da en azından köşenizden bu duruma sitem etme cesareti gösteremez miydiniz? (fantastic722)
valla ben 7 haziran'dan sonra da hdp'lileri çok programıma çıkardım. kendime hiçbir zaman muhalif maskesi giydirmedim. muhalif olarak nitelendirmedim. hdp'ye yüklenme nedenim çok açık; 7 haziran'dan sonra pkk'nın başlattığı teröre dur diyememesi. deseydi yanında olurdum. demedi, eleştirdim. suç mu?
nişantaşı’nda en sevdiğiniz mekan hangisidir? (lostinhurricane)
house cafe.
geçen senelerin birinde sırf artistlik olsun diye 10 kasım'da 9'u 5 geçe ayağa kalkmamıştınız ve bunu bir marifet gibi köşenizden cümle aleme ilan etmiştiniz. bir sonraki 10 kasım'da ise saat 9'u 5 ilk ayağa kalkan olmak için fırlayacağım demiştiniz.
sorum: fırladınız mı? (silayor)
fırladım.
9'u 5 geçe ayağa kalkmamamın nedeni atatürk değildi. ayağa kalkma mecburiyeti idi.
bir sonraki 9'u 5 geçe'de ayağa kalktım. çünkü atatürk için ayağa kalkma mecburiyetine teslim olmanın vakti geldiğini fark ettim.
neden?
orta doğu, suriye, bataklık, türkiye'nin gitmesi gereken yer, yüz yıl önceden bütün bunları görebilme vs. vs.
tarafsız bölge programındaki siyasetçi olmayan, ancak parti sözcüsü gibi davranan kişileri nerden buluyorsunuz?
aynı kişilerle, bitmek bilmeyen kısır tartışmaların döndüğü bu programların izleyenler için faydalı olduğunu düşünüyor musunuz?
programınızda neden halkın gerçek sorunlarına değinmiyorsunuz? (sia)
ülkede müthiş bir kutuplaşma var. biz de programlarımızda bu kutuplaşmanın taraflarıyla bir arada oluyoruz. konularda ve konuklarda çeşitlilik, biraz da kutuplaşmanın bitmesine bağlı.
neden soyadınızı kullanmıyorsunuz? (garipbasci)
televizyonda "ahmet hakan" dendi bana hep. soyadım unutuldu. ben de bu unutuşu sürdürdüm, başka bir anlamı yok.
kanal 7 samimiyetinizden koptuğunuzu düşünüyor musunuz? hala milli görüşcü müsünüz? (fakat sureyya bu derin bir tutku)
ben kanal 7 zamanında da milli görüşçü değildim. samimiyetimi de yitirmedim.
1 - ali kemal, hasan cemal, kabataş yalancısı ismet berkan ve türevleri ile isminin birlikte anılacağının farkında mısın? omurgasız olarak hatırlandığını bilmek nasıl bir duygu?
2 - cumhuriyet davası ve verilen cezalar hakkında ne düşünüyorsun? ahmet şık'ın gösterdiği cesareti sende neden görmedik?
3- fetö kumpaslarının yılmaz savunucuları nagehan ve eşi, herkesi tehdit eden iç savaş çığırtkanı cem, türk bayrağının adını değiştirmek isteyen hilal ve türevleri hakkında ne düşünüyorsun? sen dahil herkesi tehdit edecek gücü kimden alıyorlar? (aslagelmeyecektelefonubekleyenadam)
1. kabataş yalancılarıyla mücadele ettim ben. neden onlarla adım anılsın benim? anlamadım ki, neden?
2. ahmet şık'taki cesaret bende yok demek ki ama ben hep ahmet şık'ı savundum.
3. gücü kimden aldıklarını bilmiyorum ama hiçbirine pabuç bırakmadığımı gayet iyi biliyorum.
bugüne kadar yaptığınız gazetecilikte, pişman olduğunuzu düşündüğünüz bir an var mı? (benbiravareyim)
çok... olmaz mı? çok.
toplumsal kutuplaşmanın neticesinde bir kaç milyon yetişmiş insanını avrupa ve amerikaya kaptıracak olan türkiye, yenilenmiş mükemmel eğitim sistemi ile bunların yerine insanları yetiştirebilir mi ? o yetiştirdikleri de gider mi? (oric)
yetiştiremez.
gider.
abi bana bir kravatini yollasana ya, çok beğeniyorum kravatlarını. (garavulli)
artık kravatla işim kalmadığına göre adresini gönder, hemen...
her sabah kalktığınızda o gün kimi destekleyeceğinize nasıl karar veriyorsunuz? can yücel gibi bu işin bi formülünü geliştirdiniz mi? (proletarya diktatoru)
can yücel nasıl bir formül geliştirmiş bilmiyorum. ama her sabah kimi destekleyeceğime ya da kimi eleştireceğime o gün yapıp ettiklerine bakarak karar veriyorum. baştan verilmiş bir kararım olmuyor. bunun da güzel bir şey olduğunu düşünüyorum.
iskele sancak programının isim müsebbibi şahin k. olabilir mi? (galloper)
olamaz çünkü iskele sancak varken şahin k. yoktu.
fatih altaylı gibi sarı taksi destekçisi misiniz? uber hakkında ne düşünüyorsunuz? (kanalka)
ben uber'ciyim.
melih gökçek'i gerçekten seviyorsunuz değil mi? (grashof)
severim keratayı.
pelin batu ile beraberken akşam konuştuktan sonra önce sen kapat diyor muydu? (bu da gecer ya huu)
:)