Adli Suçlarda Kritik Bir Bilgi Haline Gelebilen Ölüm Zamanı Nasıl Belirleniyor?

Ölüm zamanının teknik olarak nasıl belirlendiğini düşündünüz mü hiç?
Adli Suçlarda Kritik Bir Bilgi Haline Gelebilen Ölüm Zamanı Nasıl Belirleniyor?

insanoğlunun gelişimi sırasında belkide iyi bir şekilde sistematikleştirerek uyguladığı adli tıp; bilimsel ve tıbbi bilginin soruşturmalar gibi yasal sorunlara ve hukuk alanına uygulanmasını ve incelenmesini içeren bilim ve tıp dalıdır. bu bilim dalı insanlar yeni şeyler öğrendikçe gelişmeye devam ediyor.

adli soruşturmalarda çok önemli olan adli tıp, içerisinde ölüm zamanı işlenen suçun çözümünde önemli bir yer tutmaktadır.

kahvenizi çayınızı aldıysanız ölüm zamanı nasıl tahmin edilir gelin bir bakalım

ölüm sonrası aralığa baktığımızda bu durumu geleneksel olarak acil, erken ve geç evreler olmak üzere sınıflandırmaktayız


1. acil evre

burada kan dolaşımının durmasından kaynaklı düzenleyici mekanizmaların kaybından kaynaklanan hızlı biyokimyasal ve fizyolojik değişikliklere uğrar. bu değişiklikler esas olarak gözlerde ve ciltte tespit edilebilir. gözlerde, retina kan damarlarının segmentasyonu ilk gözlemlenebilir belirtilerden biridir:


bu belirti, gözlerin oftalmoskopik muayenesinde sürekli kan sütununda bir kırılma olarak ortaya çıkar ve genellikle yarım saat içinde meydana gelir ve bazen ölümden sonra 2 saat kadar sürebilir. yine özlerdeki diğer değişiklikler, hemen ölüm sonrası aşamada, göz içi basıncının kaybı ve korneanın bulanıklaşmasını içerir. göz içi basıncı ölümden sonra önemli ölçüde azalır ve ölümden sonraki 6 saat içinde 4 mmhg veya altına ulaşır. ayrıca kornea ölümden sonraki 2 saat içinde bulanıklaşmaya başlar ve genellikle oftalmoskopla göz içi muayeneyi engeller.

cilde baktığımızda ise ölümden sonraki ilk birkaç saat içinde elastikiyetini ve parlaklığını kaybeder ve soluk görünür. bununla birlikte, derinin histolojik incelemesi, ölüm sonrası sonraki 6 saat içinde herhangi bir morfolojik değişiklik göstermez. diğer incelemeler, ölümden sonraki 3 ila 6 saat içinde hücresel veya biyokimyasal değişiklik eksikliğini göstermektedir.

mideye baktığımızda ise mide içeriğinin boşaltılması, ölüm sonrası aralığı tahmin etmek için kullanılan bir diğer yöntemdir. küçük, hafif öğünler mideden 1 ila 3 saat içinde boşaltılır ve tüketim zamanı biliniyorsa, öğünün hacmi ve türü ile birlikte ölüm sonrası aralığı tahmin etmek için kullanılabilir.

2. erken evre

bu dönem ölümden 3 ila 72 saat sonrasını kapsar ve vücut ısısı (algor mortis), vücut katılığı (rigor mortis) ve ceset lekeleri (livor mortis) gibi unsurlara bakar.

vücut ısısı (algor mortis): algor mortis, ölümden sonra vücudun soğumasıdır ve çeşitli yolarla çevreye ısı kaybıyla bağlantılıdır. fakat burada normal oda sıcaklığında, vücut saatte yaklaşık 1-1,5 derece fahrenheit (0.5-1 derece celsius) kaybetse de, bu oran çevresel faktörlere ve kişinin ölüm anındaki vücut sıcaklığına bağlı olarak değişebilir.

vücut katılığı (rigor mortis): rigor mortis, kas liflerindeki aktin-miyozin filamentlerinin kasılıp gevşemesi için gerekli olan enerjinin yani atp'nin kaslardan tükenmesi sonucu oluşan kasların ölüm sonrası sertleşmesidir. bu süreç genellikle ölümden 2-4 saat sonra başlar, 12 saat sonra zirve yapar ve 24-48 saat içinde kaybolur. rigor mortis'in başlaması, ilerlemesi ve çözülmesi ölüm zamanını belirlemede önemli bir ipucu verir.

ceset lekeleri (livor mortis): klasik üçlüdeki son değişiklik ise livor mortistir:

bu da yerçekimi çekiminin neden olduğu deri damarlarında kan toplanması nedeniyle vücudun bağımlı bölgelerindeki derinin morumsu-mavi renk bozulması olayına verilen isimdir. livor mortis genellikle ölümden 20 dakika ila 3 saat sonra başlar ve 6-12 saat içinde tam olarak yerleşir. bu lekelerin oluşum süreci, ölüm zamanını tahmin etmeye yardımcı olabilir.

3. geç evre

geç ölüm sonrası evre, vücut dokusunun parçalanmaya başladığı ve öncelikle ayrışma veya çürüme, adiposir oluşumu, mumyalaşma veya iskeletleşme olarak tanımlanabilen evredir. burasıda kendi arasında 5 bölüme ayrılır; taze evre (fresh stage), şişme evresi (bloat stage), aktif çürüme evresi (active decay), ileri çürüme evresi (advanced decay) ve iskeletleşme evresi (skeletal stage)'dir.


taze evre (fresh stage): bu faz, özellikle hava koşullarına göre değişiklik gösterdiği için, ölümden 24 saat sonra veya 7 gün sonra başlayabilir. ayrıca blowflies gibi sinekler cesede ilk yerleşen türlerdir ve bu sinekler, ceset üzerindeki nemli dokulara yumurtalarını bırakırlar.

şişme evresi (bloat stage): bağırsaklar çalışmadığından ve vücut içi bakteriler hızla ürediğinden dolayı ceset gazlarla dolup şişmeye başlar. ayrıca buna erken ayrışma evresi denilir ve deri kayması ve saç dökülmesiyle başlar. bu değişiklikler genellikle ölümden sonraki ilk günden itibaren ölümden sonraki beş güne kadar devam eder. sinek larvaları aktif olarak beslenmeye başlar ve diğer sinek türleri de cesede ilgi gösterir. bu evrede sinek larvalarının farklı gelişim aşamaları gözlenebilir. yine vücut gri-yeşil görünür ve mermerleşme mevcuttur.

aktif çürüme evresi (active decay) ve ileri çürüme evresi (advanced decay): ceset şişme evresini geçip doku kaybına uğramaya başladığı zamandır. artık sarkık derinin ortaya çıkması ve karın boşluğunun çökmesiyle başlar. vücutta ayrıca yaygın kurtçuk istilası görülür. bu değişiklikler genellikle ölümden sonraki dördüncü günde görülür ancak çevresel faktörlerden diğer sebeplerden ötürü ölümden on gün sonra bile başlayabilir. ayrıca ayrışma, gömülü kalıntılarda veya yüksek nemli bir ortama bırakılan kalıntılarda hızla ilerleyebilir, aşırı kurtçuk aktivitesi ve hızlandırılmış otolizle sonuçlanabilir ve cildin ve dış dokunun kurutulması ve mumyalanması olmadan doğrudan iskeletleşmeye veya adiposere (mumsu bir madde) oluşumuna ilerleyebilir. yine kalıntılar, mevcut ortama ve koşullara bağlı olarak sırasıyla adipocere oluşumu ve mumyalama adı verilen sabunlaşma veya kuruma geçirebilir. açıkçası bu durumların oluşumu ve süresi öncelikle ortamdaki ph, sıcaklık, nem ve oksijen eksikliği gibi faktörlere bağlıdır.

iskeletleşme evresi (skeletal stage): cesedin geriye sadece kemiklerinin kaldığı bu evrede iskelet elemanlarının yarısından fazlasının açığa çıkar ve yinede ymuşak doku kalıntıları da görülebilir. bu aşama ölümden iki ay sonra ortaya çıkar, ancak yine çevresel faktörler göz önüne alındığında dokuz ay sonra da ortaya çıkabilir.

her şeyde olduğu gibi çevresel faktörler önemli olduğundan burada dikkat edilmesi gereken bir önemli kısımsa cesede gelen böcek ve larvaların sırası ve büyüklüğü bunlarda değerlendirilerek yukarıdaki kriterlerde hata payı daha aza düşürülür.

genel olarak böcek geliş sırası

1. blowflies (calliphoridae): ilk gelenler, taze evrede cesede yerleşir.

2. houseflies (muscidae) ve fleshflies (sarcophagidae): ilk aşamayı takip eden sinek türleri.

3. sinek larvaları (diptera): şişme ve aktif çürüme evresinde baskın hale gelir.

4. kınkanatlı böcekler (coleoptera): ileri çürüme evresinde ortaya çıkar.

5. dermestid böcekler (dermestidae): iskeletleşme evresinde kemikler üzerindeki organik kalıntıları temizler.

son olarak:

4. histomorfolojik analiz ve biyokimyasal değerlendirme

histomorfolojik analiz dediğimiz şey hücre bazında bir inceleme anlamına gelir; kan sayımları ve kanın mikroskobik morfolojik incelemesi yapılır çünkü kan hücreleri ölümden 84 saat sonra tanımlanamamıştır. yine cildin histolojik çalışmaları, dejeneratif değişikliklerin ciltte ölümden 6 saat sonra ortaya çıktığını bilmekteyiz. yine hücresel düzeyde deride ayrışma ölümden 9 saat sonra görülürken, dermis sırasıyla ölümden 6 ve 18 saat sonra seyrekleşme ve parçalanma göstermiştir.

biyokimyasal değerlendirmede ise hücresel ölümün olmaması nedeniyle vücut sıvılarında, hücre plazmasında ve diğer sıvılarda (örnek olarak kan, sinoviyal sıvı, perikardiyal sıvı, idrar ve beyin omurilik sıvısı gibi...) elektrolit seviyelerinde çeşitli değişiklikler oluşur. bu değişiklikler ve bunların etkileri, yeni ortaya çıkan çeşitli kimyasal incelenerek ölüm hakkında bilgi toplanır.

sonuç olarak

bu yöntemlerin bir kombinasyonu kullanılarak, adli tıp uzmanları ölüm zamanını mümkün olduğunca doğru bir şekilde tahmin etmeye çalışırlar. ancak, her vakada koşullar farklı olabileceği için tahminler yaklaşık değerler olarak nitelendirilir. yani anlayacağınız ölüler bizimle konuşur.

kaynak: 1 / 2 / 3