AB'nin Önde Gelen Ülkeleri Uzun Süredir Başını Hangi Sorunlardan Kaldıramıyor?

AB'nin üstüne adeta karabasan gibi çökmüş ve ilerlemesini önleyen temel problemler.
AB'nin Önde Gelen Ülkeleri Uzun Süredir Başını Hangi Sorunlardan Kaldıramıyor?

ab... birliğin yükünü çeken ya da diğer bir deyişle birlik içindeki en gelişmiş ve refah ülkelerin hemen hepsinin aynı sorunlarla boğuştuğu ve genel olarak siki tutmuş olabilecek birliktir. niye siki tutmuş çünkü her sorunun çözüm bir başka sorunu tetikliyor ve bunların hepsini toptan çözebilecek basiretli politikacılar yok. yetkin politikacılar şöyle dursun meclis ve siyasiler tüm zamanlarını aşırı sağ populistlerin hükümet kuramaması için harcıyor ve bunun sonucu kırılgan hükümetler sürekli düşerek erken seçim çıkmazına sürükleniyor.

bunların yanında avrupalıların genel olarak hepsinin aynı sistemden çıkma robotik düşünce yapıları ve milyon tane denetimden geçirten bürokrasi mekanizmaları 0 işlevsellik, pratik zeka ve esneklik tanıyor. bu bambaşka bir entry'nin konusu ama akp'nin her işinin yalan ve yanlış olmasının insanları sorgulamaya itmesi ve her şeye şüpheyle yaklaşması gibi aslında beklenmedik iyi tarafları da oluyor. bugün türkiye'deki çok seslilik ve farklı düşüncelerden sonra avrupa'ya bakınca hepsi aynı insan gibi geliyor.

neyse peki bu ab'nin başat ülkelerinin uğraştığı sorunlar neler?

sorun 1: beyaz avrupalı'nın çalışmak istememesi

bunun iki boyutu var. birincisi beyaz avrupalı kendini allah peygamber gibi gördüğü için burnundan kıl aldırmıyor çöp toplamakmış, temizlik yapmakmış bu gibi işleri yapan 1 tane beyaz avrupa'lı göremezsiniz. ikincisi de nitelikli işlerdeki beyaz avrupa'lı da tam olarak yarrağım gibi çalışıyor. saat 15:00'te işten çıkma, blok 3 hafta izne gitme, şirket yıkılacak olsa bile saat 15:01'den sonra mesajlara bakmama gibi. tabii ki insancıl olan ve olması gereken aslında bu tarz çalışma ama günümüz dünyasındaki milyarder açgözlülüğü buna izin vermiyor.

bunun da iki çözümü var

çözüm 1: niteliksiz işleri yapmak üzere niteliksiz göçmen almak.

çözüm 2: nitelikli işlerde verimli ve sıkı çalışacak expatlar getirmek.

ve dediğimiz üzere bunlar da başka sorunlara yol açıyor:

sorun 2: niteliksiz göçmenler

hayvandan hallice takılmayı bırak, entegrasyon kurallara uyup kimseye zarar vermeden yaşamak gibi bir gayeleri bile yok. ya huzur kaçırıyorlar ya da devlet yardımlarına kapak atmanın yolunu arıyorlar.

sorun 3: expatlar

expat dediğin nitelikli göçmenleri çekmek için yüksek maaşlar gerekiyor (sirkiye ve hindistan gibi b*k içindeki ülkelerden kaçanlar hariç, ki orada bile sirkiye maaşları artık çok arttığı ve avrupa ülkelerinin de geleceği belirsiz olduğu için kolay kolay kimse gelmiyor). ve tabii bu yüksek maaşlar da ev kiralarının uçması ve genel olarak fiyatların artması anlamına geliyor.

sorun 4: bu kadar nitelikli ve niteliksiz göçmen alımını düşünen olmadığı için bu kadar ev tabii ki yok ve yeterli hızda ev yapılmıyor, o yüzden ev krizi başlıyor

bütün bunlara bakan beyaz avrupalı da göçmenler benim hayatımı mahvetti ben bunlara gönderecek partilere oy vereceğim diyor. çünkü beyaz avrupalı'nın kendi burnundan kıl aldırmayan tavrı yüzünden ülkenin göçmenlerle dolduğunun bağlantısını kurabilecek bir zekası yok. et yiyemeseler 85 iq'lu sirkiye insanından daha aptallar.

tabii bunlar başka sorunlar da yaratıyor:

sorun 5: hayat çok pahalı, ev alamıyorum, param yok diyen beyaz avrupa'lı çocuk yapmıyor

çocuk yapmayınca 100 yaşına kadar yaşayan ırkçı moruklara bakacak göçmen lazım o yüzden çözüm 1 ve çözüm 2'ye dönüyoruz ve her şey baştan başlıyor. tabii ülkelerin değişen demografisi falan gibi bir sürü sorun ekleniyor.

sorun 6: gidip aşırı sağ partileri seçtiler diyelim, aşırı sağ populistler bunları davar güder gibi güttüğü için vaat ettikleri hiçbir şeyi yapmıyorlar ve hiçbir sorun çözülmüyor

velhasıl bu sorunların çözümüne dair hiçbir ülkeden hiçbir akla yatan şey görmedik, çözüm diye getirilen her şey daha fazla soruna yol açıyor. o yüzden bu ülkelerin gidişatı belirsiz görünüyor.