6 Şubat Depreminden Kıl Payıyla Kurtulan Birinin Sigara Yaktıran Hayat Hikayesi

6 Şubat Kahramanmaraş depreminden 5 saniyeyle kurtulan birinden, depremin insan hayatında esasında nasıl yaralar açtığına dair bir hikaye.
6 Şubat Depreminden Kıl Payıyla Kurtulan Birinin Sigara Yaktıran Hayat Hikayesi
Görsel: HaberTürk

6 şubat 2023 kahramanmaraş depremi, beni derinden yaraladı

artık gerçekten tiksiniyorum bu hayattan. midem bulanıyor. böyle hayata da böyle dünyayı da böyle kadere de lanet olsun. arkadaş bir insanın yüzü hiç gülmez mi?

küçük yaşta annemi babamı kaybettim. ezile ezile yaşadım. annem babam yok diye o geldi dövdü, o geldi sövdü. nenem tuttu kolumuzdan yetimhaneye götürdü. yer yok diye almadılar. neneme her ay bakım parası verdiler. dediler ki parasını verelim bu çocuklara siz bakın. o parayı bir gün bile görmedik. dedem tam bir psikopattı. bize oyun oynamak yasaktı. gülmek yasaktı. açardı radyoyu bağırta bağırta haber dinlerdi. ders çalışamazdım. ayrı bir odaya giderdim. bu sefer gelir ışığı kapatıp söver sayardı. ben elektrik parası ödüyorum diye. köpek gibi çalıştık köyde. ne kadar bahçe işi var ben yapardım. sırtımda odun çekerdim. yani bildiğin yük hayvanı gibi kullanırlardı bizi. ne okuyabildim ne adam olabildim.

çok çalışmak zorunda kaldım

tam bir şeyler yoluna giriyor dedim. bu sefer de deprem vurdu. evim gitti, iş yerim gitti, yatırımlık iş yerim gitti. bilmiyorum artık bir şey hissetmiyorum. artık gerçekten hiçbir şey hissetmiyorum. bir insanın bir kere yüzü gülmez mi ya? hayır yani böyle olacaksa yaşamayalım abi. sıkalım kafamıza hayatta kurtulsun biz de kurtulalım.

hayatımda hiç bu kadar boşluğa düşmemiştim. beni en çok yaralayan şeylerden birisi de 5 saniye ile hayatta kalmış olmamdır. yani sen o kadar zorluğa katlan, canını dişine tak çalış. içinde hep bir umut olsun. bir gün düzelir inşallah her şey diyerek bunun hayaliyle yaşa. sonra gel 5 saniye ile hayatta kal. bu gerçekten beni enkaza çevirdi. sanki her şeyin içini boşalttı.

20 yaşına kadar elimde her zaman siyah bir poşet olurdu. içinde çorap, baksır, eşofman olurdu. bir gün farklı bir teyzem de kaldırdım, bir gün farklı bir teyzemde kalırdım, bir gün dedemin yanında kalırdım. öylece gezerdim. yani benim birilerinin yanında kalmam onların sıkılma durumuna bağlıydı. bir şey olursa kıyamet koparırdı teyzelerim. ben de dayanamazdım çıkar giderdim. kendime ait bir odam olmazdı. salonda, oturma odasında uyurdum.

30 yaşına geldim hala elimde siyah poşet nereye gitsem diye düşünüyorum. başladığım yere geri geldim. ne içimde bir umut kaldı ne de iştah.


bir ev kiralayayım ve yavaştan bir şeylere başlayayım diyorum, bu sefer de elde avuçta para yok

enpara kredi kartı borcum olmuş 117 bin lira. denizbank'ta olmuş 50 bin lira. iş bankası'nda olmuş borcum 40 bin lira. bir 10bin lira yardım yapacaktı devlet o para da gelmedi. kredi çekeyim diyorum daha ortada bir program yok. vermiyorlar. hayır kredi çeksem nasıl ödeyeceğim o da meçhul.

velhasıl arkadaşlar deprem zormuş. allah kimsenin başına vermesin. allah kimseye bu acıyı yaşatmasın. arkadaşlarımı kaybettim. sevdiğim insanları kaybettim.

kant'a göre mutluluk için şu üç şey gereklidir:

1-yapacak bir iş.
2-sevecek bir insan.
3-umutla beklenecek bir şey.

artık hepsinin yeri boş. artık hepsinin yerinde enkaz var. enkaz sadece yıkılan binaların kalıntıları değil enkaz bizleriz de.

yeraltından notlar'da fyodor dostoyevski şöyle yazmıştır: "herkesin, herkese değil fakat yalnızca arkadaşlarına anlattığı anılan vardır. zihninde, arkadaşlarına bile açıklamadığı, yalnızca kendisinin bildiği sorunlar da vardır; bunlar gizlidir. fakat bir kimsenin kendisine bile söylemekten korktuğu başka şeyler de vardır. ve her iyi insan zihninde depolanmış bunun gibi birçok şeye sahiptir."

evet kendimi bile söylemekten korktuğum şey ben ne yapacağım düşüncesidir. çaresizlik insanı tüketiyor. sürekli düşünmekten artık beynim donuyor gibi oluyor.

şöyle bir durumda var. antik mısır'da büyük sfenks'i tamamen yok olmaktan kurtaran tek şey, zamanın büyük kısmını çöl kumuna gömülü olarak geçirmiş olmasıydı. eski mısırlılar belki sfenks'in uzun yıllar kuma gömülü kalmasına üzülürlerdi ama bu sefenksi korumuştu. bilmiyorum her işte bir hayır vardır derler. büyük bir deprem yaşadık. allah beterinden korusun. hayırlısı olsun ne diyelim.

ekleme: arkadaşlar biraz kitaba ihtiyacım var. okuduğunuz, size lazım olmayan kitaplar varsa gönderirseniz çok sevinirim. satın alacağınız kitapları kabul etmem. kesinlikle masraf etmeyin. felsefeyi çok seviyorum. yoksa kalsın, varsa bu beni sevindirir.