6 Ayda Rolex Saat Almayı Başaran Bir Ekşi Sözlük Yazarından Satın Alma İpuçları
sadece 6 ay bekleyerek rolex'in siyah submariner with date modelini liste fiyatına aldım. mağazasında bir tanıdığım yok, araya adam da sokmadım, daha önce de hiç rolex almışlığım yok.
bilindiği gibi son birkaç yılda artan talepten dolayı bekleme süreleri uzadıkça uzadı. bekleme süreleri 1 yılı aşıyor. rolex senede 1 milyona yakın saat ürettiği halde talebe yetişemiyor. piyasada zibilyon tane sahtesi olduğu halde bırak değerinin düşmesini, saati aldığınız gün modeline göre 5-15 bin dolar fazlasına satmanız işten bile değil.
rolex dünyada nev-i şahsına münhasır bir marka. bu kadar çok saati mükemmel kalitede üreten başka bir şirket bulamazsınız.
rolex almak için bekleme süresini kısaltma konusundaki ipuçları
bilindiği gibi rolex butiklerinde çok sıra var ama her şey satıcıya ve sizin kendinizi satıcıya göstermenizde bitiyor. birinci yapmanız gereken şey, sadece rolex satan bir butiği gözünüze kestirmeniz. başka marka saatler satan ya da mücevher takılar satan kuyumculardan uzak durun, size sıra mıra gelmez. sıra gelse bile gelmez. dünyanın her yerinde kuyumcular kadar anasının gözü, feleğin çemberinden geçmiş esnaf grubu yoktur. size 10 bin dolara liste fiyatından satmak zorunda olduğu saatin, dükkandan çıktığınız anda değerinin en az 15 bin dolar olduğunu onlar da çok iyi biliyor. o yüzden saatleri ya kendilerinden altın, pırlanta vs. alan daimi müşterilerine veriyorlar ya da el altından (tabii komisyon da alarak) gray market dealer'larına satıyorlar. (herhangi bir rolex bayisinin resmi olarak liste fiyatından fazlasına satması yasak ama her şey el altından dönüyor.) bu yüzden rolex de küçük bayi sayısını her yıl azaltıyor.
bir tanıdığım bu yaz avrupa seyahatine çıkmıştı. bir rolex bayisine giriyor, diyor ki, şu model var mı? satıcı da evet, var ama 6 bin dolarlık mücevher vs. almazsan vermem demiş açık açık.
işi sadece rolex satmak olan bayilerde hem hizmet kalitesi çok yüksek, hem de bu tip el altından adamlarına satma olayı ya yok ya da çok daha az oluyor. o yüzden kuyumculardan uzak durun, onlarla vakit kaybetmeyin.
evimize en yakın butiği bulduktan sonra güzelce giyinip gidiyoruz
satış elemanıyla tanıştıktan sonra aradığımız modeli söylüyoruz, muhabbet ediyoruz. bu tip yerlerde çalışan bütün elemanlar, gayet güzel giyimli, bilgili ve konuya hakim kişiler. size rolex'in tarihçesinden tut, şirketin dernek yapısına kadar her konuda bilgi veriyorlar. burada püf nokta; elemanın, sizin saat şsimsarı olmadığınıza inanmasıdır. "abi bana sub mariner ver, o yoksa gmt de olur. datejust da mı yok? bari milgauss ver" falan derseniz sizin amacınızın saati takmak yerine satmak olduğunu anlarlar ve size sıra mıra gelmez. bir saate 10 bin dolar veren adam "ne model olursa olsun, fark etmez" demez. bir tarzı, bir stili vardır. beğendiğiniz model hangisiyse illa o modeli istediğinizi söyleyin. o olmazsa ikinci ya da üçüncü seçeneğinizi de sorabilirler, bunda sakınca yok, söyleyin. benim ilk seçeneğim submariner with date idi. eğer o olmazsa gmt master ii pepsi modelini istemiştim.
ilk görüşmemizi yaptık, telefonumuzu verdik ve bekleme listesine girdik ama olay burada bitmiyor
zurnanın zırt dediği yer; takip etmek, kendinizi unutturmamak! ben her 2-3 haftada bir ya telefonla arıyordum, ya da bizzat butiğe gidip "ne var, ne yok" diyordum. her gidişimde elemanla muhabbetimiz arttı. o da benim gibi hi-end ses sistemlerine ilgi duyuyormuş. yok bende şu hoparlör var, sende şu amfi muhabbetlerine girdik. kendimi unutturmadım, hatta bazı gidişlerimde eleman elimde şu model rolex var, istersen al diyordu. sub no date, sub 2 tone, sea dweller, deep sea modellerini önerdi ki o modellerden hangisini alsam en az 4-5 bin dolara aynı gün satabilirdim.ben ya siyah sub ya da gmt pepsi diye ısrar ettim; zira amacım satıp kar etmek değil, her gün kullanmaya almaktı.
neyse efenim, cuma günü yine aradım, nerde lan benim submariner'im, yılbaşından sonra okkalı zam gelecek" dedim. eleman içinden "geldi yine tipini s..." dedi mi, demedi mi bilmiyorum ama "yarın saat tam 9'da mekan açılınca gel" dedi. ben de cumartesi günü gittim, bir baktım benim submariner beni bekliyor. ve mutlu son!!
toparlarsak
sadece rolex satan bayileriyle iş yapıyoruz. güzel giyinip, saat simsarı olmadığınıza, saati kendinize aldığınıza inandırıyoruz. son olarak da kendinizi unutturmuyorsunuz, 2-3 haftada bir elemanın halini hatırını soruyorsunuz.