1985 Yapımı Gurbetçi Şaban Filmi Irkçı Bir Yapım mı?

Kartal Tibet tarafından yönetilen, Halit Akçatepe tarafından yazılan ve başrolünde Kemal Sunal'ın yer aldığı 1985 yapımı Türk filmi Gurbetçi Şaban'ın barındırdığı bazı öğeler ırkçılık esintileri veriyor. Ekşi Sözlük'te de tartışılan bu konuyu aktarıyoruz.
1985 Yapımı Gurbetçi Şaban Filmi Irkçı Bir Yapım mı?

Öncelikle Ekşi Sözlük'te konuyu tartışmaya açan o yazı

küçükken katıla katıla güldüğüm tipik bir kemal sunal yapımı olan gurbetçi şaban filminin, yıllar sonra biraz objektif bakıldığında aslında bir midnight express'ten farkı olmadığını anlıyor insan. en azından o filmde oyunculuk, senaryo çekimler gayet iyiydi. hani izlerken insanın gerilmemesi elde değil.

fakat ülkeler arası krize açan bu film ardından gurbetçi şaban'a bakıldığında almanlara ciddi anlamda haksızlık yapıldığını anlayabiliyorsunuz.


ana karekterimiz şaban, almanya'da yediği kaba pislemenin kralını yapmaktadır. tipik bir köy kurnazı fikriyle alman devletini sahte çocuklarla maaş alıp sömürerek bunu filmde bir övünç kaynağı olarak gösteriyor.

evet, almanya'ya giden işçiler zamanında çok zorluk çekti fakat hani en azından bir tane iyi alman karakteri olabilirdi filmde. alman seyyar satıcı dolandırıcı, alman patron kumarcı, alman ustabaşı gaddar, alman sekreter yollu...


yani sonuç olarak filmdeki bütün almanlar kötü, bir tek bizim köy kurnazı şaban iyi.

türkiye'ye sığınan suriyeli, afgan, kazak, özbek veya başka bir milleten birinin bütün türkiye'yi böyle gösterdiğini düşünsenize? bunu düşündüğünüz zaman kemal sunal'ın da haksız olduğunu anlayacaksınız.

ve ardından gelen ''+1'' tadında yorumlardan biri

kemal sunal'ın çoğu filmi böyle zaten ama gerek komedi olması gerek popülist olması, olayı tolere ediyor. gurbetçi şaban'ın senaristi halit akçatepe. onun da böyle politik hassasiyetlere, stereotiplerden kaçınmaya dikkat ettiğini hiç sanmam.

filmdeki tek ırkçılık almanlara karşı değil bu arada. göçmenlerin kaldığı evde cezayirli ile yunan kadın kavgaya tutuşunca türkler sebep yokken yunanı dövenlere katılıyor. 

ironik olarak gurbetçi şaban; türkleri bir yandan çile çeken, ezilen, sömürülen olarak gösterirken şaban temsilinde istilacı, dolandırıcı, asalak olarak da gösteriyor. 

öte yandan filmde şaban'ın yenidoğan kızının adının monika koyulması, almanlar gibi kız arkadaşıyla bira içmesi, kaçak işçi çalıştıran patronu alman makamına ihbarla tehdit etmesi, almanlardan sosyal yardım alması, türkçe konuşan hans'a almanların az çocuk sahibi olması nedeniyle 'sizinkilerde hayır yok' diyerek takılması gibi olumlu ögelerle almanları kategorik olarak kötü gösterme cürmünü bir nebze savuşturduğunu söyleyebiliriz.

Bu yoruma katılmayanlar da vardı elbet. İşte onlardan biri

tıpkı kemal sunal'ın çoğu filmi gibi absürt komedi filmi olan gurbetçi şaban'ın aslında kendisini türlü hallerde komik duruma düşürerek bir nevi kara mizah yaptığını ve sahte çocuk parası alarak aslında gurbetçileri de eleştirdiğini anlayaman bir ekşi sözlük yazarı tarafından ortaya atılan boş bir iddia bu.

aynı at gözlüklerini takarak şu varsayımlara da ulaşabiliriz: 

1. şaban'ın hızla zengin olması aslında filmin kapitalizm propagandası yapmasıdır.

2. şaban'ın almanya'ya gidip refaha kavuşması aslında filmin alman propagandası yapmasıdır.

3. şaban'ın filmde hitler'e ve almanlara sallaması aslında şaban'ın amerikan propagandası yapmasıdır.

Süt Kardeşler Filminin Başarısının Sırrı Olan Mükemmel Senaryo Matematiği

Ebeveynler, Karantinadaki Çocukların Psikolojisi İçin Nasıl Davranmalı?