1920'lerde Eroin Ticaretinin Başkenti Olan İstanbul’un Karanlık Hikayesi

1920’lerin sonunda İstanbul, yalnızca tarihi ve kültürel zenginlikleriyle değil, karanlık bir ticaretle de anılıyordu. Taksim’den Eyüp’e kadar uzanan eroin fabrikaları, Türkiye’yi uluslararası uyuşturucu ağlarının merkezine dönüştürdü.
1920'lerde Eroin Ticaretinin Başkenti Olan İstanbul’un Karanlık Hikayesi

istanbul'da kurulan eroin fabrikalarının hikayesi, 1920'lerin sonlarına doğru başladı ve kısa süre içinde türkiye'yi eroin ticaretinin merkezlerinden biri haline getirdi. 1926’da taksim’deki mecidiye kışlası’nda japon sermayesiyle oriental products company adıyla kurulan fabrika, bu dönemin ilk örneğiydi. başlangıçta ayda 20-25 kilo morfin ve eroin üreten fabrika, 1930'da üretim kapasitesini artırarak ayda 200 kiloya ulaştı. japonlar bu konuda oldukça deneyimliydi; daha önce çin'i eroine boğan bir politika izleyerek büyük kazanç elde etmişlerdi.

bu dönemde istanbul sadece japonların değil, başka grupların da ilgisini çekiyordu. 1929’da eyüp’te musevi bir ailenin girişimiyle kurulan ecza-yi tıbbiye ve kimyeviye (etkim), afyon işleyerek ayda 800-1000 kilo morfin ve eroin üretmeye başladı. aynı yıl, kuzguncuk’ta türk ecza-yı tıbbiye ve kimyeviye şirketi (tetkaş) adıyla üçüncü fabrika açıldı. bu fabrikaların faaliyetleri, türkiye'yi 1929'daki ekonomik krizin ortasında bir "uyuşturucu boykotuna" uğrattı. o dönemde eroin bağımlılığı hızla artarken, istanbul sokakları bağımlılarla doldu.


fabrikalar sadece yerel pazara değil, uluslararası kaçakçılık ağlarına da hizmet ediyordu. özellikle taksim'deki oriental products’ta çalışan işçilerin eroin tozunu soluyarak bağımlı hale geldikleri, zamanla fiziksel olarak çöktükleri kaydedildi. fabrikalarda üretilen eroin, genelevlerden lüks barlara, randevu evlerinden kumarhanelere kadar her yerde bulunabilir hale geldi. 1930'lardan itibaren istanbul'daki bu eroin salgını, şehrin sosyal yapısını büyük ölçüde sarstı.

fakat bu fabrikaların ömrü uzun sürmedi. 1930'lu yıllarda türkiye, uluslararası baskılar sonucu eroin üretimini yasaklama kararı aldı. özellikle batılı ülkeler, türkiye'nin afyon ve eroin üretimi konusunda bir serbest bölge haline gelmesinden rahatsızdı. bu baskılar ve artan iç tepkiler sonucunda 1933'te istanbul’daki eroin fabrikaları kapatıldı. bu noktadan sonra türkiye, eroin üretim merkezi olmaktan çıkıp, daha çok kaçakçılığın transit noktası haline geldi.


sonuç olarak, 1920’lerin sonunda kurulan bu fabrikalar, türkiye’nin tarihine eroin ticaretiyle tanışmasının en önemli dönüm noktalarından biri olarak geçti. bu kısa ancak etkili dönem, ülkenin ekonomik ve sosyal yapısında derin izler bıraktı.

kaynak