1 Yıl Orada Yaşayan Bir Ekşi Sözlük Yazarının Gözünden: İsveç'in İyi ve Kötü Yanları

İsveç'i en kuzeyinden güneyine kadar gezmiş ve 1 yıl kadar yaşamış bir Ekşi Sözlük yazarı, İsveç'e ve İsveçlilere dair gözlemlerini aktarmış.
1 Yıl Orada Yaşayan Bir Ekşi Sözlük Yazarının Gözünden: İsveç'in İyi ve Kötü Yanları

isveç'i tam olarak en kuzeyinden güneyine kadar gezmiş ve 1 yıl kadar yaşamış biri olarak, yaşamaktan en çok keyif aldığım ülke diyebilirim. kuzeyinde geçirdiğim kış boyunca güneş görmemeyi saymazsak yabancı olarak yaşanabilecek en iyi ülkelerden biri diyebilirim. kısaca özetlemek gerekirse;

isveç'in iyi tarafları

+ insanları gerçekten çok yardımsever ve alçakgönüllüler. bir yardım istediğinizde yardım etmek için ciddi çaba harcıyorlar ve yabancı olduğunuzu anladıklarında anında ingilizceye dönebiliyorlar.

+ yabancı çalışanların olduğu ve lokal halkın da yaşadığı küçük bir yerde yaşamama rağmen hiç ırkçılık yaşamadım. yaşadığım en büyük olay, türk olduğumu duyduğunda birinin "but you can speak english very well" demesiydi. bunda da kötü bir niyet olmadığını düşünüyorum.

+ ülkenin doğası gerçekten çok etkileyici, yolda giderken bir virajı dönüp manzarayı gördüğünüze oha demeniz çok olası. özellikle mayıs ayından sonra doğa uyandığında ekstra bir huzur veriyor insana. açık ara en sevdiğim özelliği de buydu.

+ ülkedeki dijitalizasyon yüksek bir seviyede. e-devlet gibi bir uygulama ile telefon faturası ödemeden araba kredisi ödemeye kadar her şeyi yapabiliyorsunuz. almanya gibi mektupla iletişim bazı konularda hala devam ediyor ama bu işleri de mektupsuz yapabilirsiniz.

+ trafik kurallarına gerçekten uyuyorlar ve bir yılda yalnızca iki tane küçük kazaya denk geldim.

+ isveç kadınları gerçekten çok güzel ve egoları yok denecek kadar az. erkekleri de benzer diyebilirim. özetle genleri güzel ve fitler.

+ ilişkileri tamamen güven üzerine dayalı. işten çıkarılma tehlikesi olan bir arkadaşımın isveçli ev sahibinin cv sini alıp şehirdeki tüm fabrikalara giderek referans olduğunu biliyorum. o firmada çalışmasa bile bir isveçli size referans oluyorsa bu işe alımda gerçekten etkili.


bunlara ek olarak her şey toz pembe değildi tabii ki. olumsuz yanlarını da sıralamak gerekirse

- iskandinav ülkeleri harici diğer ab ülkelerine kıyasla gerçekten pahalı. alım gücü almanya'ya göre düşük fakat zenginlikleri nereden geliyor ben de çözemedim.

- insanları size karşı çok kibar olmasına rağmen özellikle kış mevsiminde gerçekten mutsuzlar. bir arkadaşımın komşusunun evde her gece kriz geçirip bağırdığını duymuştum mesela. güneş görmediğin zamanlarda mental sağlığını korumak zorlaşıyor.

- konut krizi burada da var diyebilirim. çalıştığım şirketin çalışan sayısından dolayı ev fiyatları farklı bölgelere göre iki kat daha yüksekti.

- sağlık sistemi gerçekten kötü. bir sağlık problemi geçirdiğimde acil binasının dışında soğukta 10 dakika içeri almalarını bekleyip, müdahale edip 2 hafta sonrasına röntgen randevusu verip 3 hafta sonra da mektupla bir sorun göremedik tekrarlarsa gelin demişlerdi.

- yemek kültürü yok. fakat max burgerin burger ve patatesleri gerçekten çok güzeldi.

- gece klüplerinde biriyle gecelik ya da uzun bir ilişki başlatmak neredeyse imkansız. içeride tanışıp dans etmek ve öpüşmek çok yaygın fakat ilerletmesi zor. iyi görünümlü bir isveçli erkeğin yanıma gelip "ben burada hiç biriyle tanışıp sekse kadar ilerletemedim" dediğini biliyorum.

- neredeyse herkesin akıcı derecede ingilizce bilmesine rağmen isveççe bilmiyorsanız işe girmeniz zorlaşıyor. isveççe fonetik olarak gerçekten kulak tırmalıyor.

- uykuyu seven biri olarak ben bile yazın güneşin batmamasından dolayı uyumakta zorlandım. siyah perdeniz yoksa gecenin ortasında sıçrayarak işe geç kaldım diyerek uyanmanız olası.

özetle bana çok güzel anılar yaşatan isveç'e selamlar sevgiler :) umarım ileride bir gün tekrar yaşarım.